SÜLEYMAN CERAN - UZAK ÜLKE
 
  ANA SAYFA
  11 EYLÜL VE SİNEMA
  BİZİM BÜYÜK ÇARESİZLİĞİMİZ
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
  EDEBİ PANKART-RÖPORTAJ-ASIM ÖZ
  TANRI'NIN KİTABI
  İNTİKAM PEŞİNDE
  BİR AZİM HİKAYESİ: HAYAT
  DARBE İLE DİRENİŞ ARASINDA GÜNCE OKUMALARI
  ZİNCİRLEME İLETİŞİM KAZASI: BABİL
  DERVİŞ GÖZÜYLE GAZZE
  GAZZE'YE YENİ BİR HADRİANUS DUVARI
  UZAK İHTİMAL
  RONİ MARGULİES
  KARTAL GÖZ
  YAHYA KEMAL
  HASAN DI TIRO
  ZEMHERİ GÜNLÜKLERİ
  ALTERNATİF HİSLER SÖZLÜĞÜ
  YER SOFRASI GÜZELLEMESİ
  HİNDİSTAN’DA CENİN KUYULARI
  "DAĞIN ARDI ZEYTİN"
  TAKİS EMMANUEL KİMDİR?
  KALBİM ELLERİNDE USTAM!
  DUBLÖRÜN DİLEMMASI
  ÇOCUK EDEBİYATININ ÖNCÜ ESERİ
  AMÉLİE
  “İYİ GECELER ve İYİ ŞANSLAR!”
  GUANTANAMO YOLU
  KİTAP LİSTESİ
  VİDEO İZLE
KARTAL GÖZ

                                    Süleyman Ceran

 
"CLOSED CİRCUİT TELEVİSİON" 
ya da
 SPIELBERG’İN KARTAL GÖZ’Ü
 
 
   Sinemanın bilinçaltı refleksleri vardır: Süreçlerden etkilenir, koşullardan, paradan; fikirden etkilenir, aşktan, savaştan.  Bağımsız sinema yoktur aslında. Bir şekilde hükümetlere, iktidara en iyi ihtimalle köklerine bağlıdır. Her film, yönetmenin ve yapımcının zaviyesinden bakmaktır hikâyeye/olaya/ senaryoya/sürece. Hollywood sineması da 11 Eylül’den hiç olmadığı kadar etkilendi. Komploların, hedef göstermelerin, suikastların izini sinemayla takip ediyoruz artık. Amerika’nın yapıp sakladıkları gerçekler şimdilerde beyaz perdede hem yüzleşme, hem reklâm hem de meydan okuma işlerinde kullanılıyor. Hollywood da değişen pek bir şey yok aslında. Göbeğinden hükümete bağlı olan yapımcılar şimdi kalplerinden/iliklerinden bağlanmış görünüyorlar.
 
   Kartal Göz: Spielberg’in Hayal Ettiği Caruso’nun Yönettiği Proje…
 
   Filmin hemen başında, Irak-İran sınırında bir cenaze töreni yapan grubun üzerine, casus uçaklardan bir füze gönderilir. Füze gönderilmeden önce bilgisayar operasyona onay vermez ama “başkan” riske girilmemesini ve saldırılmasını emreder. Başkanın talimatıyla hedefe kilitlenen füzeler, sivillerin üzerine fırlatılır. “Aria” adlı bilgisayarın, kendisinin onay vermediği bir duruma sivillerin onay vermesi üzerine yaşanan “siber terör” filmin omurgasını oluşturmaktadır. İnsanoğlu kendi yarattığı yarı organik teknolojinin, refleksleri karşısında çaresiz kalır. Bilgisayara karşı insan zafer kazanabilir mi? Kendini “şey”lerle ifade eden modern insan, kendi elinden çıkma bir “şey”e karşı ne yapabilir?
   Kartal Göz’ün temelleri bundan 12 sene önce Steven Spilberg’in teknolojinin her yerde olduğu, her şeyi kontrol ettiği bilim kurgu formatında bir film hayal etmesiyle başlıyor. Spielberg’in bu fikri, Alex Kurtzman ve Roberto Occi’nin senaryolaştırmasıyla (Görevimiz Tehlike 3 ve Transformers filmlerinin senaryosunu da birlikte yazdılar) yönetmen Daniel John Caruso (“The Salton Sea”, “Taking Lives”, “Two fort he Money”) tarafından beyazperdeye taşınır. Başrolünde ‘Disturbia’, ‘Transformers’ ve ‘Indiana Jones’ filmlerindeki rolleriyle dikkatleri çeken Shia LaBeouf, ikiz kardeşi bir araba kazasında ölen Jerry Shaw’ı canlandırıyor. Michelle Monaghan ise Rachel Holloman karakteri ile eşinden ayrılmış, 8 yaşındaki oğlu Sam’i Washington’a okul bandosu ile birlikte trampet çalması için gönderen anne rolünde izliyoruz.
   Jery Shaw, ölen kardeşinin gölgesinde kalmış bir gençtir ve cenazeden döndüğü gün, her zaman boş olan hesabına yüzbinlerce dolar yatırıldığını görür. Aynı gün kargoyla evine gelen bir yığın bomba yapım malzemeleri başına dert olmuştur, FBI peşindedir. Rachel Holloman ise oğlu Sam’in hayatının şantaj unsuru olarak kullanılmasıyla plana dâhil olur. Hayatları ve aileleriyle tehdit edilen bu iki insan kontrolleri dışında bir araya gelir ve her ikisine de telefonla ulaşan bir kadın sesi, kendilerini emirlerle yönlendirir. Ses donuktur ve sürekli talimatlar verir, emirlere uyulmadığı takdirde anında cezalandırır. Planın yürümesi için tüm imkânlar seferber edilir; trafik lambaları, vinçler, kameralar, elektronik panolar tek merkezden bu iki kişinin hedeflerine ulaşmaları için kullanılır. Tempo sürekli yükselir ve Jerry ile Rachel büyük bir yapbozun küçük bir parçası olduklarını anlamaya başlarlar. Bu noktada Billy Bob Thorton, FBI ajanı Thomas Morgan rolünde devreye girer. Morgan, Jerry’nin planı çökertmesinde kilit rol oynayacaktır. FBI ajanlarının takibi, Pentagon’un merkezine ulaşma çabaları, Başkan’a suikast girişimi, kendilerinin ülkelerinin güvenliği için feda eden vatansever insanların hikâyeleri ekrana gelir.  Yoğun patlamaların ve takiplerin yaşandığı sahnelerin göz doldurucu efektlerle dolu olduğunu belirtmek gerekir.
 
   “Closed Circuit Television" (CCTV)
 
   Teknoloji, demokrat kılıklı totaliler rejimlerin çarklarını döndürebilmek için kullandıkları bir sistemken, insanoğlunun bu araçlarla refaha, huzura kavuşup işlerinin kolaylaşacağı düşüncesi bilinçaltlarına reklâmlarla taşınmaktadır. Öyle ki insanların mutlu anlarını saklamak gibi basit amaçlı kullandığı kameraların; Dome ve Kart, Speed Dome, Sabit, Renkli, Siyah & Beyaz, Gece & Gündüz, Çip Boyutlu (CCD Chip Size) ve IP (network bağlantılarıyla kullanılan internetten takip edilebilen kameralardır) gibi çeşitleri vardır. Bununla beraber Manuel-Iris Lensler, Sabit-Iris Lensler, Varifocal Lensler, Seçiciler(Switcher), Bölücüler(Quads), Multiplexerlar, Matrix Switcher, Dijital Görüntü Aktarım Kartları (Capture Kartlar) gibi daha onlarca da yan terimi içeren kullanım ağı asıl amacı adeta faş etmektedir. İnsani niyetler için üretildiği söylenen komplike bir ağ. Hiçbir şey basit değildir ve hiçbir araç tek bir amaca hizmet etmez. Mesela, cep telefonu ile haberleşebilirsiniz ama aynı zamanda dinlendiğiniz gibi yeriniz de kolaylıkla tespit edilebilir. Cevher Dudayev’in yerinin telefonla belirlendiği ve üzerine kilometrelerce öteden Rus füzelerinin nokta isabetiyle suikast düzenlediği unutulmamalıdır.
   Yandaki resimde gündelik hayatta sıkça yer alan ve teknik takibin vazgeçilmez unsuru olan hareketli ve sabit kameraların görüntü kontrol sistemi görülmektedir. CCTV sistemleri, daha karmaşık ve detaylı kontroller barındırabilir ve birden çok görüntünün aynı anda kaydedilmesi, telefon hattı üzerinden kameraların kontrolü veya izlenmesi gibi pek çok fonksiyonu üzerinde barındırabilir. Kamera sayısı arttıkça kayıt ve kontrol sistemleri de çok daha karmaşık olabilir.
   İngilizcesi "Closed Circuit Television" olan Kapalı Devre izleme Sistemi, kısaltmasını İngilizce karşılığının baş harflerinden almaktadır. Standart bir kapalı devrede izleme yapılan bölgelerdeki kameralardan alınan görüntüler, bir merkezde toplanır. Görevlilerin tuttuğu değerlendirme raporlarına, istihbarata ya da şüpheli durumlara göre videokaset veya dijital kayıt cihazları gibi araçlara kaydedilir ve arşivlerde saklanır. J. R. Caruso’nun yönettiği Kartal Göz’de de “Aria” adlı Pentagon’un içerisinde yer alan bilgisayar, yukarıda ve resimde anlatılanları tüm dünya çapında yapması için programlanmış son teknoloji ürünü devasa bir yarı-organizmadır. Bu bilgisayar dünya çapında tehlikeli bölgeleri tespit edip değerlendirdikten sonra tüm verileri bir araya getiren bir risk analiz programıdır. Programın anlık tespit ettiği riskli bölgeler askeri yöneticilere iletilir ve Aria’nın talimatlarına göre hareket edilir.
 
   Teknoloji, Kayıtsız Şartsız İman İster!
 
   Günümüzde mutfaklarımızda kullandığımız aletlerden hastalıklarımıza şifa olsun diye kullandığımız ilaçlara kadar pek çok sektördeki buluşlar savaş endüstrisinin sonuçlarından başka bir şey değil.     Bilgisayarlarımız, cep telefonlarımız, kredi kartlarımız, kullanıcı adı olarak kullandığımız ID’ler, elektronik postalarımız, çevrimiçi alış verişlerimiz, beğenilerimiz, ideolojik tercihlerimiz, okuduğumuz kitaplar, ilgilerimiz, arkadaşlarımız, özel hayatımız hepsi ama hepsi modern hayatın levh-i mahfuz olarak algıladığı devasa depolarda, zamanı gelince kurulacak “mahşer” ortamında bir amel defteri olarak kullanılmak için saklanıyor. İnsansız hava araçları olan Heron’lar, “kiramen-katibin” formatında bilgiler topluyor. Hükümetler kendilerine biçtikleri yarı-tanrı formla kitleleri manipüle etmeye, hırs ve iktidar çıkarları doğrultusunda hizaya sokmaya çalışıyorlar.  
   Hollywood’un suya tirit kıvamında aksiyon-gerilim unsuru taşıyan, azıcık da politik unsurların serpiştirildiği filmlerine Pentagon’un yoğun destek verdiği her zaman gözlerden kaçmıştır. Kartal Göz’ün senaryo ve yapım aşamalarında Pentagon’dan, Hava Kuvvetleri’ne bağlı OSI karargâhlarından, FBI ajanlarından direkt olarak yardım aldıklarını yapımcı Ed McDonnell rahatlıkla ifade etmektedir. Bu kadar yoğun işbirliğinin yapıldığı bir filmden statükoyu rahatsız edecek bir sonuç da elbette beklenmemelidir.
   Daha önce Michael Bay’ın yönettiği klonlama eksenli “Ada”, Peter Weir’in yönettiği “Truman Show” Stephen Gaghan’ın yönettiği “Syriana” ve Tony Scott’un yönettiği “Devlet Düşmanı”nın mim koyup yoluna devam ettiği projelere, Daniel John Caruso da “Kartal Göz”le işaret koymakla yetiniyor, daha fazlası değil. Filmin geneline baktığımızda global takip işlemlerinden -ucu kendilerine dokunmadığı sürece- rahatsız olmayan arınık bir politik filmle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Zaten yönetmen filmin başında, cenaze töreni sırasında öldürülen onlarca Iraklı için, içlerinden tek bir “cızz” sesinin bile yükselmediğini hissettiriyor bize, hiçbirinin umurunda değil gibi.
   Filmde bazı sahneler kendi türünden filmlerle benzerlik taşımakta. Mesela, Paul Greengrass'ın yönettiği Bourne serisinde (Geçmişi Olmayan Adam, Medusa Darbesi, Son Ültimatom) Matt Damon’un canlandırdığı Jason Bourne karakteri, bilgi almak için ulaştığı bir kişiyi telefonla yönlendirmiş talimatlara harfiyen uyan şahıs FBI ajanlarının takibinden kurtulmuştu. Caruso, filminde benzer telefon sahnelerini bolca kullanmayı ihmal etmiyor. Yönetmen, aktüel kamera çekimlerini “The Shield” filminden etkilenerek yaptığını ve bu şekilde izleyiciye direkt ulaşmaya çalıştığını röportajlarında söylüyor. Tüm bunlara karşın oyuncuların yüksek performansları, temposu, kurgusu ve sürpriz sayılabilecek sonu ile film, sezonun iddialı yapımları arasında yer alıyor.
 
 
   
 
 

 


"BİR MECZUB OLUŞUMU OLARAK: FLASH MOB" ADLI YAZIM www.haksozhaber.net'TE..

"GERÇEKLERE VEDA" ADLI "VEDA" FİLMİYLE İLGİLİ YAZIM UMRAN DERGİSİ'NİN NİSAN 2010 SAYISINDA YER ALMAKTADIR.

"NUH'UN GEMİSİNE BİNENLERDEN OLMAK" ADLI YAZIM HECE DERGİSİ'NİN NİSAN 2010 SAYISINDA.

"BÜŞRA" FİLMİ İLE İLGİLİ YAZIMLA BERABER "RACHEL CORRİE" İLE İLGİLİ YAZIM DA HAKSÖZ DERGİSİ NİSAN 2010 SAYISINDA

UMUDUN İŞARET FİŞEKLERİ:ATASOY MÜFTÜOĞLU'NUN KALEMİ", HECE YAYINLARI'NDAN OCAK AYI İÇİNDE ÇIKAN, "IRMAĞIN İÇLİ SESİ: ATASOY MÜFTÜOĞLU" ADLI ESERDE YAYINLANMIŞTIR.

"BOSNA'DA EFSABNEVİ BİR KOMUTAN: NASIR ORİÇ" ADLI YAZIM HAKSÖZHABER'DE.

"MEL GIBSON NEYİN PEŞİNDE" ADLI "İNTİKAM PEŞİNDE" FİLMİYLE ALAKALI YAZIM DÜNYABİZİM'DE.

UZAK ÜLKE-UZAK ÜLKE-UZAK ÜLKE

 







IP adresi
 
 
 
 
 
  "VİDEO İZLE MENÜMÜZDE GÖRÜNTÜ SEÇENEKLERİMİZ ARTIYOR. İZLEYEBİLİRSİNİZ..  
Bu güne kadar 32504 ziyaretçiburadaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol